19 Ağustos 2011 Cuma

kafayı çizmemek için


kafayı çizmemek için çizim yapmaya başladım.
aslında bu daha önce yapmış olduklarımdan biri lakin şu an yeni çizdiklerimi aktaracak teknoloji elimin altında değil malesef, o nedenle bu temsili resim sayılır.

bunu nisan ayında Bahadır'la gittiğimiz Redd konserini takiben, konserin ilk yarısının tamamında çalınan Pink Floyd parçalarının fena halde etkisinde olduğum sırada (konserden 5 gün sonrasında bile olsa) çizmiştim. 
çoğu dostum ve hatta aile fertlerim tarafından bile halen tam olarak anlam verilemeyen Redd saplantımla ilgili 1-2 yazı da eski blogdan gelsin. ilk karşılaşmaya ait fotoğraflar da vardı hatta. konudan konuya atlamak konusunda da sınır tanımadığım buradan anlaşılabilir. kafamı toplayabilir ve fotoğrafları editleme işine de kaldığım yerden devam edebilirsem arada gittiğim 10 (yazıyla "on") konseri de bi şekilde kafaları bulandırmayacak şekilde yazabilirim, kendime güvenim tam.
hatta şu fotoğraf düzeltme işini de bir terapi gibi sürdürmek iyi bir fikir olabilir...hımm, bunu beğendim...

17 Ağustos 2011 Çarşamba

sebep?


merak ediyorum...

biri çıkıp ben iyice sıyırmadan açıklasa ya?
ya da hiç açıklamaya gerek kalmadan sonuca ulaşsa şu iş...

bu ara müzik de yok, delirmem an meselesi
ne dinleyebiliyorum, ne söyleyebiliyorum
bazı insanların ses tonuna bile dayanamıyorum ki aslında
müzik olmayınca kötü bir insan olduğumu bilecek kadar kendimi tanıyorum
başıma ne geliyorsa o müziksiz aralarda geliyor biliyorum

hadi artık...

16 Ağustos 2011 Salı

don't cry...


sanıyorum bir süre bu şekil görsel altı yazılarla geçiştireceğim blogu
photoblog desen değil, zira görüldüğü gibi "photo" denebilecek şeyler kullanmıyorum
yazmayı tasarladığım yazıları içinde bulunduğumuz buhrandan ötürü erteliyorum zira
ama buraya iki satır yazmadan da duramıyorum çünkü bir yandan başkalarının yazdıklarını okuyorum
bu buhran döneminde içimdeki canavarın yıllar sonra tekrar canlandığını farkediyorum
eskisi gibi agresif olmamak için çabam büyük
çünkü şimdiki halimle bile beni agresif sananların bazıları bundan 7-8 yıl evvel nasıldım bilmeden konuşuyor/düşünüyor, biliyorum
o halimi sevmiyorum, aramıyorum, özlemiyorum lakin şartlar bazen insanı istemediği hallere getirebiliyor malum
sakin olmam lazım...zaman ilaç dediler, bekle, gelecek dediler, inanmak istiyorum...

don't cry...


p.s.: bunun t-shirt'ünü yaptırmayı da düşündüm lakin kendime de küfrettirebilirim diye vazgeçtim. onun yerine bunu kendime düstur edinmeye karar verdim...

11 Ağustos 2011 Perşembe

kindar...


küsmek zaman kaybıdır,
ben küsmem, silerim...
saygılar...