10 Nisan 2012 Salı

A.E. yazıları vol.1 - Mor ve Ötesi'yle Üçüncü Türden Yakınlasmalar


28 Kasım 2011 - 25 Kasım tarihli Mor ve Ötesi Jolly Joker konserinin ardından


Öncelikle belirtmek isterim ki Ankara Events sitesine ilk yazacağım yazı az sonra bahsedeceğim konserle aynı gün olması planlanmış ve fakat –anladığım kadarıyla- mekanla çıkan bir problemden ötürü iptal edilen Redd konseri üzerine olacaktı. Ben bu konseri ve yazacağım yazıyla ilgili toplayacağım muhteşem gözlemleri tahayyül ededurayım, acı haber geldi ve hafta sonu planlarımız bir anda yön değiştirdi. Ankara’nın İstanbul’u aratmayacak yoğunlukta olduğunu söyleyebileceğim geçtiğimiz cuma gecesi -25.11.11- (Bedük, Ozan Doğulu, Gülşen, Hakan Altun ve Müslüm Gürses de başka mekanlardaydılar), Redd’e alternatif olabilecek seçenek elbette ki Jolly Joker’de sahne alacak olan Mor ve Ötesi’ydi.
Konser sırasında bu grupla geçmişimi şöyle bir düşündüm de, arada unuttuğum yoksa bugüne kadar 5 konserlerinde bulundum. “Unuttuğum yoksa” dememin nedeni neredeyse hiçbirinde esas amacımın onları dinlemek olmamasıydı. İlkinde İzmir Fuarı’nda bir açıkhava konserinde denk gelmiştim, o zamanlar sanıyorum Mor ve Ötesi’nin “Daha Mutlu Olamam” dönemiydi. Fuarda gezmek amaçlı orada olduğumdan grubu çok da ciddiye almamıştım açıkçası, öyle ki bu buna ‘galiba orada dinlemiştim’ diyorum. Bir sonraki deneyimimdense gayet eminim zira Mor ve Ötesi’ni okulum Hacettepe’ye getiren ekip içersindeydim. Lakin utanarak söylemeliyim ki yolda görsem tanımazdım kendilerini o sıralar. Sanıyorum “Yaz Yaz Yaz” dönemleriydi. Bir diğer karşılaşmamızı Mor ve Ötesi’nin sitesine bakarken hatırladım ne yalan söyleyeyim, 2006’da Efes One Love Festival’da rastlaşmıştım kendileriyle. Burada da amacım Morrissey dinlemek olduğundan bitirmeleri için sabırsızlanır haldeydim.

Son iki konserde ise bilinçli bir şekilde Jolly Joker’daydım ama biri şans, biriyse şanssızlık sonucu. Şanssızlık derken yazının başında belirttiğim iptalden bahsediyorum elbet. Şans olanı ise Jolly Joker Ankara’nın 23 Eylül’deki açılış konserine iki VIP bilet alan bir arkadaşımızın, işi çıkınca biletleri bize hediye etmesi sonucu gerçekleşmişti. Fakat Mor ve Ötesi malesef bizim kadar şanslı değildi o gece zira Jolly Joker “ilk gece sıkıntıları”nı yaşıyordu ve günün talihlisi (!) de Mor ve Ötesi olmuştu. Cehennem sıcağının daha iki kat yukardaki girişten itibaren hissedildiği konser salonunda ses sistemi de arızalanmış, bu nedenle konserin –belki de yapılması planlanmamış- ikinci yarısı geç ve davulsuz, davulcusuz başlamıştı (ben de “Kerem Kabadayı da havadan para kazandı bu akşam ha” gibi talihsiz bir espri yapmıştım, üzgünüm). Neyse ki sevenleri konseri sonuna kadar götürmekte kararlıydılar ve grubun erkenden kaçmasına izin vermeye de niyetleri yoktu ki şarkılara canla başla eşlik ederek konserin ikinci yarısını el birliğiyle çıkarmış oldular. Neyse, “ilk elin günahı olmaz” demişler.

Hem Jolly Joker Balans’ı (İstanbul) hem de bu mekanın Jolly Joker olmadan önceki (312 Arena) halini bildiğimden mekana harcanan paranın (ki öğrendiğime göre dudak uçuklatıcı bir mebla sözkonusu, söylemiyim şimdi) hakkı verilmiş diyebilirim. J.J. Balans’dan aşina olduğum dekorasyon anlayışı (şövalye zırhları, flamalar, joker tabloları, vintage afişler vs.) burada da kendini göstermeye ve bana kendimi kaybettirmeye devam ediyor (bkz. Favorim dekorasyon parçasıyla fotoğrafım).

İlk gece seyirciyi –en azından beni- rahatsız eden en önemli iki faktör; havalandırma eksikliği ve ses sistemi problemleri, Mor ve Ötesi’nin ikinci ziyaretinde yerini ferah ve müziğin her yerden neredeyse eşit duyulabildiği gibi arkadaşlarla konuşmaya da izin veren bir ortama bırakmıştı. Jolly Joker’e üçüncü, J.J.’de Mor ve Ötesi’ne ikinci ziyaretimizde, ilkine nazaran daha mutlu ayrıldık. Harun Tekin’in bu kadar umursamaz görünürken seyirciyi de böyle avcunun içinde tutması ise ayrı bir başarı. “Rockstar” kavramının altını özenti gibi görünmeden gayet güzel doldurduğunu düşünüyorum. Şarkıların başarısı ise tartışılmaz sanıyorum, Mor ve Ötesi’nin hiçbir albümünü oturup dikkatlice dinlememiş olan ben bile o setlistte sanırım sadece bir ya da iki şarkıyı bilmiyordum.

İlla bir şeyleri eleştirmem gerekirse mekan içersindeki barların konumları mükemmel ama vestiyerleri için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Normal biletli (bir de balkondan izleme imkanı veren VIP seçeneği mevcut ki kalabalık olacağını tahmin ettiğiniz konserlerde tercihinizi bu yönde kullanmanızı tavsiye ederim) izleyicilerin mekandan çıkarken kullandığı kapının tam dibine konuşlandırılmış vestiyer, önünde sıra bekleyenlerden ötürü vestiyerle işi olmayan izleyicilerin mekandan çıkışını yavaşlatıyor malesef. Belki bu da zamanla çözülecek problemlerden biridir deyip fazla üzerinde durmuyorum.

Konser öncesini düşündüğümde, Mor ve Ötesi’yle ilgili net bir fikrim yoktu. Yani ne çok seviyordum ne de hiç sevmiyordum ama sanıyorum geçen cuma “iyidir” dediklerim arasında yerlerini almış oldular ki bunda mekanın yarattığı ambiyansın ve başarılı işletmenin de az çok etkisi vardır sanıyorum. Ankara’ya çok ihtiyacı olan bu ‘venue’yu kazandırdığı için o gün bizzat tebrik etme şansı bulduğum mekan sahibi Hakan Polat’ı, bir kez de sizlerin huzurunda tebrik eder, başarılarının devamını dilerim. Jolly Joker Ankara’nın ömrü uzun ve istikrarlı olur inşallah. Buna da ihtiyaç var…

Fotoğraflar J.J. Ankara’nın Facebook sayfasından –23.09.11 tarihli albümden- alınmıştır. Geçen cumanın fotoğraflarını da şurada görebilirsiniz: http://www.morveotesi.com/media/foto/20111125-jolly-joker-ankara-0
Bir dahaki konsere kadar,
Zeynep T.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder